1 Şubat 2011 Salı

Domino Etkisi

Herşey ilk başta Tunus'lu üniversite mezunu bir seyyar satıcı gencin, tezgahının polis tarafından alınmasıyla başladı. Genç Tunuslu bu olayı protesto etmek için oldukça radikal bir yöntem seçmiş ve kendini ateşe vermişti. Bu olayın üzerine, Tunus halkının üzerine özellikle son 10 yılda kabus gibi çökmüş hayat pahalılığı ve işsizlik baskısı, bir anda patlayıverdi. Halk sokağa dökülmeye başladı, yüzler binler oldu, binler yüzbinler.. Polis, ilk başta ayaklanmaları şiddetli şekilde bastırdı. 70 'in üzerinde Tunuslu çıkan çatışmalarda hayatını kaybetti. Ancak, Tunus halkı pes etmedi. Yıllardan beri, ülkeyi demir yumrukla yöneten cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali en sonunda, baskılara dayanamadı ve ülkeyi terk etti. İlginçtir, yıllardan beri onu destekleyen, batı ülkeleri klasik ikiyüzlülüğünü gösterdi ve diktatöre vize vermediler. En sonunda, Suudi Arabistan yenik cumhurbaşkanına kapılarını açtı. O da milyar dolarlarını alarak Suudi Arabistan'a yerleşti, tabi şimdilik. Şimdilik diyoruz, nitekim, cumhurbaşkanı henüz görevinden ayrılmadığını açıkladı, ülkenin resmi anlamda cumhurbaşkanı halen.


Bu durum karışıklığı Tunus'ta halen sürerken, bir başka dikta ülkesi Mısır'da da olaylar patlak verdi. Yine işsizlik ve sefaletin verdiği öfke, halkı sokaklara döktü. Tabi henüz Tunus olaylarının çok sıcak olmasının bu olaylarda büyük payı vardı. Yıllardan beri ülkeyi şuursuzca yöneten, kimilerine göre 55 milyar dolarlık serveti bulunan, Hüsnü Mübarek, şu anda topun ağzında. Halk açıkca onu istemediğini beyan ediyor. Her diktatör alkışlarla gelir, beddualarla gidermiş herhalde. Hüsnü Mübarek'in de sonu geliyor Mısır da, durum onu gösteriyor.
Sıra nerede peki? Yemen, Sudan ve Libya. Uzun yıllardır aynı zihniyetle yönetilen ülkeler. Muammer Kaddafi'nin de suyu ısınıyor yani..

Domino etkisi Batı Afrika'yı fena karıştırdı. Acaba bu daha başlangıç mı? Zaman gösterecek..

Hiç yorum yok: