Uzun zaman sonra beni tekrar heyecanlandıran efsanenin son filminin ilk bölümü sinemalarda artık. Tabi ki bu satırların yazarı da hemen sinemaya koştu bu filmi izlemeye.. Harry Potter ve Ölüm Yadigarları (Harry Potter and The Deathly Hallows)
Açıkçası 6. film, Melez Prens, beni fazla tatmin etmemişti. Son derece hızlı temposuyla, kitabın o bölümünü de okumamış biri olarak fazlaca başımı döndürmüş, akılda kalan pek birşey bırakmamıştı. Tabi ki bunda, kalın bir romanı 150 dakikaya sığdırma telaşı vardı.
Ama artık yok. Son filmin iki ayrı bölümde yayınlanması da tahmin ediyorum ki, 6. filmin tatmin edici olmama sebeplerinin yapımcılar tarafından da farkedilmesi. 7. kitabı da okumamış biri olarak söyleyebilirim ki, 3. film Azkaban Tutsağı'ndan bu yana izlediğim en iyi Harry Potter filmi.
Tempo hiç düşmüyor, gerilim hiç tükenmiyor ama bu seyirciyi hiç yormuyor. Oyunculuklar, ortalama Harry Potter performanlarının üstünde. Özellikle Ron Weasley rolünü oynayan Rupert Grint, bu serinin yıldızı. Aynı zamanda bu oyuncunun üzerine yapışayazan, aptal tiplemesi de kaybolmuş oldu. Tabi ki oyunculuk deyince, Voldemort rolündeki büyük aktör Ralph Fiennes 'i ayrı bir yerde tutmak gerekiyor. Keşke Voldemort sahneleri daha fazla olsaymış dedirtiyor.
Sonuç olarak, ilk filmleri izlemediyseniz çok fazla atmosferi solunmayacak bir film Ölüm Yadigarları. Ama serinin önceki filmleri hala aklınızdaysa, kusursuz bir deneyime hazırlıklı olun..