tag:blogger.com,1999:blog-31503854192080774862024-03-06T01:45:24.693+03:00A.S.D. Castel di Sangro CalcioGüzide futbol takimi.. Hayat hakkinda bir çok şey, futbol ağirlikta olabilir.CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.comBlogger125125tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-4641460403898353642012-02-07T14:25:00.003+02:002012-02-07T14:33:41.546+02:00A SeparationHayatımda ilk defa bir İran filmi izlediğimi itiraf etmekle beraber, bunalımlı Orta Avrupa filmlerinden çok daha beğendimi söylemek isterim.. Uzun uzun tespitler yapmaya pek lüzum yok. Sorunlu bir ailenin etrafında dönen, sırlar, yalanlar ve suçlulukla örülü 2 saat, herhalde son zamanlarda izlediğim en iyi film için yeterli tanımlar..<br /><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI6eXOotHK8RrEdd6gE2yVH7wPIkS4xHON5Jgdt9V5uLMWWz-JvQC-CQM1cwA7BtQdeYL9aTlFteTCOyhJH1VBpwfR0f_ApAlGbvOv7KDnSJszsgzjI1HcRRGHviHguhTNqG-URyMWs3M/s1600/a-sepatation-3.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 268px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgI6eXOotHK8RrEdd6gE2yVH7wPIkS4xHON5Jgdt9V5uLMWWz-JvQC-CQM1cwA7BtQdeYL9aTlFteTCOyhJH1VBpwfR0f_ApAlGbvOv7KDnSJszsgzjI1HcRRGHviHguhTNqG-URyMWs3M/s400/a-sepatation-3.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5706369655626245346" border="0" /></a><br />İran yaşam tarzına olan önyargıları kırmak adına bile izlenmesi gereken film, aynı zamanda 2011 yılında katıldığı bütün film festivallerinden ödülle dönmüş. Aynı zamanda, 2012 Akademi Ödüllerinde 'En İyi Yabancı Film' dalında bu ödülün en büyük adayı..<br /><br />Filmin künyesi aşağıdaki gibi;<br /><br />Yönetmen - Senarist : Asghar Farhadi<br />Başroller : Peyman Maadi , Leila Hatami, Sareh Bayat, Shahab Hosseini<table style="width: 184px; height: 94px;" class="cast_list"><tbody><tr class="odd"><td class="name"><br /></td><td class="ellipsis"><br /></td><td class="character"><br /></td></tr><tr class="even"><td class="primary_photo"><br /></td><td class="name"><br /></td><td class="ellipsis"><br /></td><td class="character"><br /></td></tr><tr class="odd"><td class="primary_photo"><br /></td><td class="name"><br /></td><td class="ellipsis"><br /></td><td class="character"><br /></td></tr><tr class="even"><td class="primary_photo"><br /></td><td class="name"><br /></td></tr></tbody></table>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-19462607371530540872012-02-07T14:23:00.004+02:002012-02-07T14:25:40.622+02:00Return of the KingUzun zamanlardan sonraki ilk postta insan neler yazacağını bilemiyor. Bazen bıraktığın yerden devam etmiyor sanki birşeyler ama biz devam etmeye çalışalım..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-83063056743089142982011-09-06T16:18:00.002+03:002011-09-06T16:27:28.252+03:00Daha İşimiz Bitmedi<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZBHwkCmoxAbNL7XJpCDOt-kxbKs6IJdtxExYXrv010um8S69_T7NDnFv-B44vh_mhfpK5RRE1CqnyOSXqMlk-_GJMjmbGz1z6AaiKy6Tmy_UAN7oDlqyS065RFLYDH-33G4oCYNfl_mY/s1600/201109051158430956351-p2.jpeg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 304px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZBHwkCmoxAbNL7XJpCDOt-kxbKs6IJdtxExYXrv010um8S69_T7NDnFv-B44vh_mhfpK5RRE1CqnyOSXqMlk-_GJMjmbGz1z6AaiKy6Tmy_UAN7oDlqyS065RFLYDH-33G4oCYNfl_mY/s400/201109051158430956351-p2.jpeg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5649237607239133954" border="0" /></a><br />Litvanya 'da düzenlenen 2011 Avrupa Basketbol Şampiyonası 'nda dün aldığımız İspanya galibiyetiyle, NTVSpor tanıtımında, Kerem Gönlüm 'ün bahsettiği gibi, daha işimiz bitmedi.. Her ne kadar, Pau Gasol sakatlığından dolayı oynamasa da, bir gün önce ev sahibi Litvanya 'yı sürklase etmiş bir İspanya takımını 57 sayıda tutmak, son çeyrekte 2 sayı attırmak, son 8 dakikada ise karavanaya zorlamak, çok büyük bir başarıdır. Türkiye, belki turnuvanın en iyi takımı değil ama hiç şüphesiz en iyi savunma yapabilen takımı.. Dün ilk defa, Dünya 2. 'si olduğumuzu hatırlatan, basketbolcularımızın, Büyük Britanya 'ya teşekkür etmesi çok güzel bir olaydı kanımca..<br />Önümüzde, Fransa, Almanya ve Sırbistan maçları var.. Ve bu takım öyle değişik bir takım ki, 3 'te 3 yapabilir, 3 'te 0 'da.. Ve hiçbir skorda bu satırların yazarı olanlara şaşırmaz..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-15676350479565928652011-07-14T10:54:00.000+03:002011-07-14T10:55:22.552+03:00Süper Kupa Finalini Protesto Ediyoruz..Beşiktaş Taraftarı olarak adımıza leke çalınmasını hazmetmiyoruz. Bu işlere adı karışan takımın bizim sevdiğimiz, sahiplendiğimiz Beşiktaş’la alakası olmadığını görüp, bağrımıza taş basarak, kendi adımıza, Siyah-Beyaz formalı çocukları yalnız bırakmaya karar verdik.<br /><br />Aklımızın erdiği yaştan itibaren çocuklarımıza miras bırakmak hayaliyle yaşadığımız Beşiktaş’ın adı temize çıkana dek, bu işin parçası olmayı reddediyoruz. Kimseyi protestomuza katılmaya vicdanen zorlamıyoruz. Bu tamamen kendi kararımızdır ve bize katılmak isteyen oluşumları protestomuza eklemekten onur duyarız.CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-33347660924231462482011-06-27T18:40:00.002+03:002011-06-27T18:42:30.459+03:00King Of Pop<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqfBweopy2uIlK5l5xy2bLXQoA4OoU4A-4A7L7rEjZTCLti8Ojm6yXMrzOjXESARaopKzUeRqr0qAzLCjTB9m516_PNXSW-WK5UQBrEAYmH968vg80PlR__9lZ36rmUAgOqS0AhWMIQiQ/s1600/16134857+jpeg_preview_large.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqfBweopy2uIlK5l5xy2bLXQoA4OoU4A-4A7L7rEjZTCLti8Ojm6yXMrzOjXESARaopKzUeRqr0qAzLCjTB9m516_PNXSW-WK5UQBrEAYmH968vg80PlR__9lZ36rmUAgOqS0AhWMIQiQ/s400/16134857+jpeg_preview_large.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5622925399226121298" border="0" /></a><br />2 yıl nasıl geçti sensiz, anlamadık bile..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-64980918786683334682011-05-12T13:08:00.000+03:002011-05-13T23:27:08.580+03:002011 Kupa Finali<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgjIZ6pRmOtsq4TrBzLakkcSIy8l6KFmEWH9zindY0nF-zB7TUo_0vB0WgNk6Bp_cCVxHGGBq1GUOEpioh-tQfTSlwCy-nsy1yXsa2Jrgt5MpgYjynrerSnw3eez_WQOEVErX9SM18uxow/s1600/LiveImages_Spor+Foto_954_T%25C3%25BCrkiye+Kupas%25C4%25B1+Be%25C5%259Fikta%25C5%259F%2527%25C4%25B1n_S11233945.jpg"><br /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKC0Td-3OZ0hzUiP57A9QwUyIkwPX3z60IaKzABcJ9AbQcRMh2dNWQuNw30y_QV_Xnt0RvoywIgrO1cnWw5TmO9BKJZv86XPvItBScMgyc2qwqSRWHHD2yllYWApMOB5NGfHagtYtJVvI/s1600/LiveImages_Spor+Foto_954_T%25C3%25BCrkiye+Kupas%25C4%25B1+Be%25C5%259Fikta%25C5%259F%2527%25C4%25B1n_S11232710.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 289px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKC0Td-3OZ0hzUiP57A9QwUyIkwPX3z60IaKzABcJ9AbQcRMh2dNWQuNw30y_QV_Xnt0RvoywIgrO1cnWw5TmO9BKJZv86XPvItBScMgyc2qwqSRWHHD2yllYWApMOB5NGfHagtYtJVvI/s400/LiveImages_Spor+Foto_954_T%25C3%25BCrkiye+Kupas%25C4%25B1+Be%25C5%259Fikta%25C5%259F%2527%25C4%25B1n_S11232710.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5605772605054786738" border="0" /></a><br />Son yıllarda Avrupa futbolunda temponun artması, oyunun hızlanması, maç trafiğinin de artması sonucu, kupa organizasyonları biraz 2. plana atılmış durumda. Bu sadece bizde değil, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya gibi ülkelerde de benzer durumda. Özellikle ilk turlarda büyük takımlar yedek ağırlıklı kadrolarıyla çıkıyorlar eğer bir kazaya uğramazlarsa, finale yakın dönemlerde işe sarılıyorlar.<br /><br />Ancak diğer taraftan baktığınızda, kupa her zaman prestijli bir olgudur bence. Özellikle Avrupa kupası alma olasılığının çok düşük olduğu Türkiye gibi ülkelerde, kazanılabilecek 2 büyük başarıdan 2. 'sidir hiç şüphesiz. Ayrıca, hepsinden önemlisi Avrupa kupalarına gitmenin en kısa yoludur. Tabi ki ön eleme oynamadan.<br />Büyük umutlarla başlanıp, hayalkırıklıklarıyla bezenmiş bir sezonun ardından, bir kupa şampiyonluğu geçmişin bütün izlerini silebilir, yeni sezona umutla bakmayı sağlayabilir. Tıpkı, dün akşamdan bu yana Beşiktaş'ta olduğu gibi. Maçın analizine falan takılmayacağım, maçın fotoğrafı bence, penaltılar sırasında, heyecandan tırnaklarını yiyen Ricardo Quaresma 'ydı. Penaltı atmamasının sebebi bence sakatlığı falan değil tamamen aşırı heyecanıydı. Bence bu kupayı takımda oynayan futbolculardan hiçbiri Quaresma kadar istememiştir. Dünkü istekli oyunuyla da bunu bir defa daha kanıtlamıştır bence..<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghATNT5BhoHFHf6Os36_iINPctmilS3hR0uQ5kTO9Quvk9eKNK-EnPosG2_0NZcEfpuY2VslNj3U4Gfvrgq80k7ul8gqaBKya1iPYV8A57HfR82y92cjuyGoZ24WMUkYtWGDzR05EyTCs/s1600/LiveImages_Spor+Foto_954_T%25C3%25BCrkiye+Kupas%25C4%25B1+Be%25C5%259Fikta%25C5%259F%2527%25C4%25B1n_S11233347.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 266px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEghATNT5BhoHFHf6Os36_iINPctmilS3hR0uQ5kTO9Quvk9eKNK-EnPosG2_0NZcEfpuY2VslNj3U4Gfvrgq80k7ul8gqaBKya1iPYV8A57HfR82y92cjuyGoZ24WMUkYtWGDzR05EyTCs/s400/LiveImages_Spor+Foto_954_T%25C3%25BCrkiye+Kupas%25C4%25B1+Be%25C5%259Fikta%25C5%259F%2527%25C4%25B1n_S11233347.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5605772943002191090" border="0" /></a><br />İstanbul Belediye ise taraftar grubunu genişlettiği taktirde, daha sevimli bir takım haline gelecek. Ancak, 80.000 kişilik statta 300 kişiye oynadığı her maç daha bir soğuk, daha bir çekilmez takım oluyor Belediye..<br />Forlan, Hamit, Maicon (!), Kaka (!), yeni sezonda kim gelir, kim gider, onları da ilerki zamanlarda tartışalım.<br /><br />(Fotoğraflar, hurriyet.com.tr 'den alınmıştır)CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-58092931081873679832011-05-07T13:09:00.003+03:002011-05-07T13:20:28.190+03:004 Tane El Clasico Sonrası18 günde 4 tane El Clasico izlemenin bünyeye ağır hasarlar verdiği bir gerçek, zira ülkemizde ekseriyetle oynanan dan-dun futbol artık daha bir çekilmez oluyor.<br />Barcelona 'nın orta sahayı kalabalık tutup, bol kısa paslı taktiği sanki dün ortaya çıkmış gibi, ülkemizdeki futbol filozofları, bu futbolu sıkıcı olmakla suçlayıp, karalamaya çalışıyorlar. Halbuki, Barcelona, yeryüzünün en karşı konulamaz futbolunu oynuyor halihazırda. Orta sahada, topu çevirdikten ve rakibin dengesini bozduktan sonra, başta Messi olmak üzere, hızlı hücum adamlarıyla sonuca gidebiliyor. Bu futbola, son 3 yılda, sadece Real Madrid, Kral kupası finalinin ilk yarısında karşı koyabildi, ancak o kadar, bitkin düştüler ki, ikinci yarı hücuma çıkmaya mecalleri kalmadı. Futbol tanrıları o gün Real Madrid kalesini korumasaydı, maç uzatmaya bile gitmezdi.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIkVKj1KZtTCQRLFHgMM2U2lrASs20Pp6GxIc6NNtXz578WM2ZG3LvAUr3xo6gtxM7jZSQhH9sW3XBqZNwVlEDjQ9Z20Zerafik9y5WqHk4RE_a_cnFijGCArpzOmm2zPUIXe5eO84TZs/s1600/messi-ronaldo-madrid-barcelona.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 300px; height: 220px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIkVKj1KZtTCQRLFHgMM2U2lrASs20Pp6GxIc6NNtXz578WM2ZG3LvAUr3xo6gtxM7jZSQhH9sW3XBqZNwVlEDjQ9Z20Zerafik9y5WqHk4RE_a_cnFijGCArpzOmm2zPUIXe5eO84TZs/s400/messi-ronaldo-madrid-barcelona.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5603916692433598338" border="0" /></a><br />Real Madrid ise, varoluşunun sebebi olan hücum futbolunu bir yana bırakıp, bu 4 maçın hemen hepsine 7 savunmacı kimlikli adamla çıktılar. Ronaldo, Di Maria, Mesut gibi adamların yanısıra yedeklerde de, Adebayor, Kaka, Higuain gibi futbolcular olmasına rağmen, ilk iki maçın yıldızının Pepe olması bence çok manidar. Mourinho, belki mecbur kaldığı için yapıyor bunu ama kendilerini şampiyon yapmasına rağmen fazla defansif oynuyor diye Capello 'yu gönderen takımın da Real Madrid olduğu unutulmamalıdır.CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-12506236453727666022011-02-27T23:44:00.004+02:002011-02-28T00:01:04.356+02:00The King's Speech<div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; DISPLAY: block; HEIGHT: 300px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5578491987494308962" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcTPrHfhVc2Mn1GTcPxdTWIN8JiyYI77CrxQbZxySd3PG3ReMyjiIWrNRBchYIL3NFZAlCOdoFvNBqVo-AuVI57-h-MRd26U0u9q3SveaLP4cTzaG6_rCPT23AjmWjHHI11c1WvW69Gmg/s400/kings_speech_ver3_xlg.jpg" /> <div>Bazı filmler vardır, basit gibi görülen yapısının altında derin bir hikaye ve dram barındırır. İşte, Zoraki Kral böyle bir film. Bu kadar önemli bir filmin ismini de bu kadar lakayt bir şekilde çeviren arkadaşları rahmetle anmakla beraber, son zamanlarda izlediğim en güzel film olduğunu söyleyebilirim. </div></div><div><br /><div>Filmi güzel yapan 2 ana etken var. Birincisi, çok basit bir konuyu, çok akıcı ve dinamik bir şekilde anlatması. Hiçbir aksiyon sahnesi olmayan, genellikle diyaloglar üzerine kurulmuş 2 saatlik bu filmi izlerken hiç sıkılmıyorsunuz. İkincisi ise muhteşem oyunculuklar. Zaten Geoffrey Rush 'tan böyle bir performans bekliyordum, ama Colin Firth onu bile gölgede bırakmış. İddia ediyorum, Heath Ledger 'in Joker performansından bu yana izlediğim en iyi oyunculuk. Bu kadar güzel oyunculuk, güzel senaryoyla birleşince, dolu dolu karakterler izliyoruz, muhteşem Londra görüntüleriyle. Firth, o kadar iyi oynamış ki, kekeme kralın takılma sahnelerinde izleyici nefesini tutarak onu izliyor. Film bu kadar başarılı. Ayrıca Helena-Bonham Carter ve Guy Pearce gibi iki büyük oyuncununda oldukça başarılı olduğunu ekleyelim.. <img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; DISPLAY: block; HEIGHT: 373px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5578492080410904450" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKeBlfAfpRxu92LZvlPhP_PnWz2UQfla24LL8lwQAs0izknkBRvnsp-LW6bdWDNMrMXqHalpMOIB0PN0cEmDA6S_eK-VM4AOwzMd2CD3JSFgkqDjz2ISdzrmsQlRowarcgdKUrwxXe9gw/s400/TheKingsSpeech.jpg" /></div><br /><div>En iyi erkek oyuncu Oscarını alacağına dair kesin düşüncelerim var, yardımcı erkek ödülünü alması da sürpriz olmaz. En iyi filmde ise oldukça iddialı bir film olmuş The King's Speech. Ancak filmi ne olursa olsun orjinal dilinde izleyin. Benden söylemesi..</div></div>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-83840181464334144312011-02-01T23:53:00.004+02:002011-02-02T00:09:21.974+02:00Domino EtkisiHerşey ilk başta <span style="font-weight: bold;">Tunus</span>'lu üniversite mezunu bir seyyar satıcı gencin, tezgahının polis tarafından alınmasıyla başladı. Genç Tunuslu bu olayı protesto etmek için oldukça radikal bir yöntem seçmiş ve kendini ateşe vermişti. Bu olayın üzerine, <span style="font-weight: bold;">Tunus</span> halkının üzerine özellikle son 10 yılda kabus gibi çökmüş hayat pahalılığı ve işsizlik baskısı, bir anda patlayıverdi. Halk sokağa dökülmeye başladı, yüzler binler oldu, binler yüzbinler.. Polis, ilk başta ayaklanmaları şiddetli şekilde bastırdı. 70 'in üzerinde Tunuslu çıkan çatışmalarda hayatını kaybetti. Ancak, Tunus halkı pes etmedi. Yıllardan beri, ülkeyi demir yumrukla yöneten cumhurbaşkanı <span style="font-style: italic;">Zeynel Abidin Bin Ali</span> en sonunda, baskılara dayanamadı ve ülkeyi terk etti. İlginçtir, yıllardan beri onu destekleyen, batı ülkeleri klasik ikiyüzlülüğünü gösterdi ve diktatöre vize vermediler. En sonunda, <span style="font-weight: bold;">Suudi Arabistan</span> yenik cumhurbaşkanına kapılarını açtı. O da milyar dolarlarını alarak Suudi Arabistan'a yerleşti, tabi şimdilik. Şimdilik diyoruz, nitekim, cumhurbaşkanı henüz görevinden ayrılmadığını açıkladı, ülkenin resmi anlamda cumhurbaşkanı halen.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfpgbB2vtNgPGSsfw2GgLUdoKRmEwSmzJJJ_N5YzgXT78i1Vma4QNRar-L75b1Hh11NBdTlxMWW5bH8nYX_kXeWWt2ibvcDIe7IxpCFePhqbPeKsHUHD3PFOxNF_TbrFD_gPgJhbKWaGQ/s1600/tunus-halki-yasemin-devrimi-diyor.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 272px; height: 204px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjfpgbB2vtNgPGSsfw2GgLUdoKRmEwSmzJJJ_N5YzgXT78i1Vma4QNRar-L75b1Hh11NBdTlxMWW5bH8nYX_kXeWWt2ibvcDIe7IxpCFePhqbPeKsHUHD3PFOxNF_TbrFD_gPgJhbKWaGQ/s400/tunus-halki-yasemin-devrimi-diyor.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5568846104328854290" border="0" /></a><br />Bu durum karışıklığı Tunus'ta halen sürerken, bir başka dikta ülkesi <span style="font-weight: bold;">Mısır</span>'da da olaylar patlak verdi. Yine işsizlik ve sefaletin verdiği öfke, halkı sokaklara döktü. Tabi henüz Tunus olaylarının çok sıcak olmasının bu olaylarda büyük payı vardı. Yıllardan beri ülkeyi şuursuzca yöneten, kimilerine göre 55 milyar dolarlık serveti bulunan, <span style="font-style: italic;">Hüsnü Mübarek</span>, şu anda topun ağzında. Halk açıkca onu istemediğini beyan ediyor. Her diktatör alkışlarla gelir, beddualarla gidermiş herhalde. Hüsnü Mübarek'in de sonu geliyor Mısır da, durum onu gösteriyor.<br />Sıra nerede peki? <span style="font-weight: bold;">Yemen</span>, <span style="font-weight: bold;">Sudan</span> ve <span style="font-weight: bold;">Libya</span>. Uzun yıllardır aynı zihniyetle yönetilen ülkeler. <span style="font-style: italic;">Muammer Kaddafi</span>'nin de suyu ısınıyor yani..<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhyphenhyphena3adM_Fcq4EjgFLKsb57A5C_cNWVlwP8gbRafKU__t7Je-sq2-pHPbUAX9A0iV_SQ71WUfhBv7CFyk3yPkGkxod_71jccCwqKd_-6Z__BaaT82lvhRwGdnTb_Rlp_65Hd7T_x8x0HM/s1600/muammer_kaddafi.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 286px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhyphenhyphena3adM_Fcq4EjgFLKsb57A5C_cNWVlwP8gbRafKU__t7Je-sq2-pHPbUAX9A0iV_SQ71WUfhBv7CFyk3yPkGkxod_71jccCwqKd_-6Z__BaaT82lvhRwGdnTb_Rlp_65Hd7T_x8x0HM/s400/muammer_kaddafi.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5568846287223192418" border="0" /></a><span style="font-weight: bold;">Domino etkisi</span> Batı Afrika'yı fena karıştırdı. Acaba bu daha başlangıç mı? Zaman gösterecek..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-66968913607801898652011-02-01T23:31:00.003+02:002011-02-01T23:34:23.228+02:00Barış Manço<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaObcaN7nxFQ26CV3LOJyeCR2WgsGcxDh7gK-6I-8AEoAqg7UYS1cWcdzHIGhxuuaYYq4exyyhorNKzd4Jo6MdtIBrxUAeiM3G8IxrZPfL4TqbV-tzavyas15KL1OD-Tu_pgMplRgNbcA/s1600/c317b3d4ac6910accc56db5a5aec20a1_1264297680.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 303px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaObcaN7nxFQ26CV3LOJyeCR2WgsGcxDh7gK-6I-8AEoAqg7UYS1cWcdzHIGhxuuaYYq4exyyhorNKzd4Jo6MdtIBrxUAeiM3G8IxrZPfL4TqbV-tzavyas15KL1OD-Tu_pgMplRgNbcA/s400/c317b3d4ac6910accc56db5a5aec20a1_1264297680.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5568837653256630050" border="0" /></a><br />O gittiğinden beri Türk Müziği yetim kaldı. O gittiğinden beri notalar bir başka sanki..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-64141985770319172482011-02-01T23:12:00.003+02:002011-02-01T23:30:28.489+02:00Gözlerindeki Sır<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOtwf4_KJHDJpm-aGGb_1kQkj22IpixnylyIeP947qkqXGACVz54NKLF8JqlE_QWI0uLxvxL5M9lc3f-Ug1FE0IOoNb0nsgKyAx_faaHU5B5m1EcUoC_y0srXizd5M2Ordaz8wsM47cXc/s1600/The+Secret+in+Their+Eyes+2009.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 278px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOtwf4_KJHDJpm-aGGb_1kQkj22IpixnylyIeP947qkqXGACVz54NKLF8JqlE_QWI0uLxvxL5M9lc3f-Ug1FE0IOoNb0nsgKyAx_faaHU5B5m1EcUoC_y0srXizd5M2Ordaz8wsM47cXc/s400/The+Secret+in+Their+Eyes+2009.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5568835142251200594" border="0" /></a><br />Daha önce hiç Arjantin filmi izlememiş olmam bu filme ufak çaplı bir önyargı ile bakmama yolaçtı aslında. Özellikle 130 dakikalık süresi boyunca, uzun diyaloglar, durağan çekimlerle bana sıkıntıların en büyüğünü yaşatmasını bile bekliyordum ama öyle olmadı.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOBPLKhhUiCTE3QEoqW-SUhl98eMqm9ux_tjmiEt-reOh072v8dfwyxLdGRW8ag1YX_5MdRijn6yi2-AfGGDVPQxeTV-xERf5Mr7IGUYS86qRDu633qJPMx9sIRo3Qxi1gFGZB3udzm9Y/s1600/Gozlerimdeki.SIr.2009.TR.BRRiP.XviD-OpeD.avi_003512520.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 171px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiOBPLKhhUiCTE3QEoqW-SUhl98eMqm9ux_tjmiEt-reOh072v8dfwyxLdGRW8ag1YX_5MdRijn6yi2-AfGGDVPQxeTV-xERf5Mr7IGUYS86qRDu633qJPMx9sIRo3Qxi1gFGZB3udzm9Y/s400/Gozlerimdeki.SIr.2009.TR.BRRiP.XviD-OpeD.avi_003512520.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5568836579176597362" border="0" /></a><br />Orjinal adı <span style="visibility: visible; font-weight: bold;" id="search">El Secreto de Sus Ojos </span><span style="visibility: visible;" id="search">olan filmimiz, 1970'lerdeki bir cinayetin üzerine giden 2 kişinin günümüze uzanan macerasını anlatıyor. Yer yer sıkı kovalama sahneleri, yer yer esprili diyaloglar, yer yer rahatsız etmeyen ama insanı oldukça geren diyaloglar. Yönetmen <span style="font-style: italic;">Juan Jose Campanella</span> özellikle stadyum sahnesi yüzünden şimdiden sinema tarihine adını yazdırdı. Erkek oyuncu rolünde ise bence karizmanın vücut bulmuş ismi <span style="font-style: italic;">Ricardo Darin</span> var. Sakalın bir insana bu kadar çok yakıştığını düşünemezdim herhalde daha önce. Tabi filmin kurgusu 30 yıla dayandığı ve aynı oyuncuları kullandıkları için, sıkı bir makyaj ekibiyle çalışıldığı malum.<br /><br />Sonuç itibariyle, 2010 yılı <span style="font-style: italic;">En İyi Yabancı Film Oscar</span>'ını alan, <span style="font-weight: bold;">The Secrets in Their Eyes</span> (Filmin İngilizce ismi de bu), sıkılmadan izlenecek, arşivinize aldıktan sonra tekrar izlenecek bir film..<br /><br /><span style="text-decoration: underline;"><span style="font-weight: bold;"></span></span></span><span style="visibility: visible; font-weight: bold;" id="search"><span class="osl" style="color: rgb(0, 0, 0);"><span style="text-decoration: underline;"></span></span></span>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-42354519666463342612010-12-25T10:45:00.003+02:002010-12-25T11:01:34.534+02:00Beşiktaş'ın Portekiz AçılımıBeşiktaş'ta Q7 ile başlayan Portekizli futbolcu süreci, 3 yeni transferle şenliğe dönüştü. Portekiz dışında, bu kadar çok Portekizli futbolcunun olduğu başka takımda yoktur herhalde Dünya'da.<br />Olaya iki açıdan bakmak gerekli. Birincisi, Simao, Almeida ve Fernandes kağıt üzerinde Beşiktaş'a faydalı olabilecek kapasitede futbolcular. Özellikle Simao, ciddi kariyeriyle, 'yıldız' transferi olarak nitelendirilebilir. Almeida, biraz durgun ve inişli-çıkışlı kariyerini son 1,5 yılda oldukça düzeltti. Üst düzey ligler hesaba alındığında bu senenin en formda golcüleri arasında şu anda. Fernandes ise, büyük bir yıldız olacağı düşünülen, 2 sene önce 18 milyon Euro gibi devasa bir bonservis bedeli karşılığında transfer olmuş, ancak uzun süreli yaşadığı 2 sakatlık yüzünden, büyük patlamayı yapamamış bir futbolcu. Her biri Portekiz Milli Takımı gibi saygın bir milli takımda oynuyorlar düzenli olarak. Her biri Avrupa'nın elit liglerinin önemli takımlarından (Atl. Madrid, Valencia, Werder Bremen) gelmiş ve sezonun ilk yarısında takımlarında düzenli olarak oynayan futbolcular.<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkyk_cEW2rZphswdgyEnDXv4cgs0l2NMC7O5o7BCkAxCW_S5CklLHBcQioinGpgwa7kUPh13H5jkZjyLI-xkpYSwM2g8Akb1kr0DAU-_cexVVD8g054EolahaW1gsvJFOIrZSyiAvsfbY/s1600/simao-sabrosa-hugo-almeida-b.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 359px; height: 248px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkyk_cEW2rZphswdgyEnDXv4cgs0l2NMC7O5o7BCkAxCW_S5CklLHBcQioinGpgwa7kUPh13H5jkZjyLI-xkpYSwM2g8Akb1kr0DAU-_cexVVD8g054EolahaW1gsvJFOIrZSyiAvsfbY/s400/simao-sabrosa-hugo-almeida-b.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5554542342347491586" border="0" /></a><br />Q7 ve Guti gibi iki yıldızla beraber, Beşiktaş'ın hücum gücünün daha verimli olacağını düşünmek için kahin olmaya gerek yok.<br />Ancak, bir de madalyonun öteki tarafı var. Portekizliler, Avrupa futbolunun haşarı çocukları genelde. Yapı olarak, Brezilyalılara oldukça benzeyen karakterdeler. Yani, kolay gruplaşan, şahsi disiplinleri biraz sıkıntılı olan futbolcular. O sebepten, işte Schuster faktörü burada önemli bir kriter. Yani, taktiksel olarak değil de, anlayış olarak bu futbolculardan yararlanmak, bunun yanında, büyük bir yıldız ve ego olan Guti'nin motivasyonunu üst düzeyde tutmak, bu takımın gerçek sahipleri, İ.Üzülmez, Ernst, İ.Toraman gibi isimleri de küstürmemek gerekli. Bunu yaparsa zaten Beşiktaş, 4-4-2, 3-5-2 falan önemli değil. İşler kendiliğinden yürür zaten. Kısacası bu, Beşiktaş'ın veya Schuster'in ateşle imtihanı..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-23322235701378539112010-11-23T20:53:00.004+02:002010-11-23T20:58:19.874+02:00CHP - BDP ?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwDSIjBKmJvzmTyo7tMcFY2VWJt6ukYN-EaMvDQ9P4wUQrHNvMlb1IU9CsBDcWfc-FMUkgr2ydCNsvIfNnYWmep8SCH5T_hvlOk5FsM5ZKZ7l9fzfs6-DxBYASsccj11YO6VCbzJIEqgU/s1600/imagesCAJ6KPEX.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 275px; DISPLAY: block; HEIGHT: 183px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5542821274106405426" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwDSIjBKmJvzmTyo7tMcFY2VWJt6ukYN-EaMvDQ9P4wUQrHNvMlb1IU9CsBDcWfc-FMUkgr2ydCNsvIfNnYWmep8SCH5T_hvlOk5FsM5ZKZ7l9fzfs6-DxBYASsccj11YO6VCbzJIEqgU/s400/imagesCAJ6KPEX.jpg" /></a><br /><div>BDP 'liler bu konuda yorum yapmıyor, CHP 'li kurmaylar yalanlıyor, Kılıçdaroğlu şiddetle karşı çıkıyor ama medya CHP-BDP olayını kaşımaya devam ediyor. Amaç belli zaten de fazla uzatmaya gerek yok gibi.</div><br /><div>Önyargının en güzelini 1-2 gün önce bir televizyon anketi gösteriyor.</div><div></div><br /><div>'CHP-BDP yakınlaşmasını doğru buluyor musunuz?'</div><div></div><br /><div>Cevap şu olmalı, ortada bir yakınlaşma mı var? Yok, muhtemelen. Ama 'bir kısım' medya çoktan kararını vermiş gibi..</div><div></div>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-6479043432467791052010-11-23T20:42:00.003+02:002010-11-23T20:51:53.081+02:00Bernd Schuster #2<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8FSCViW_L8bnmQHlU68k7SItu8HX2kL0ZMqz5AKkAkUy3gGSEksAIEwZGS4zrFj3YAQD5fUa0PywBW89hdtfxR9sTZFnJUowRhqyY_j_geGSLbuninDSrXYXhyphenhyphenAn1oCRUzTF5yd7Ogyo/s1600/schgby.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; DISPLAY: block; HEIGHT: 267px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5542819728823509570" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8FSCViW_L8bnmQHlU68k7SItu8HX2kL0ZMqz5AKkAkUy3gGSEksAIEwZGS4zrFj3YAQD5fUa0PywBW89hdtfxR9sTZFnJUowRhqyY_j_geGSLbuninDSrXYXhyphenhyphenAn1oCRUzTF5yd7Ogyo/s400/schgby.jpg" /></a><br /><div>Daha önceki Bernd Schuster <a href="http://casteldisangro.blogspot.com/2010/06/bernd-schuster.html">postunda</a>, ne yapıp yapamayacağını 10. haftada göreceğiz demiştik. </div><br /><div>10. hafta geldi, geçti. Sonuç ortada, Beşiktaş zirvenin uzağında, liderin çok gerisinde. Daha kötüsü, Beşiktaş futbol oynamıyor, yerleşmiş veya yerleşmeye çalışan bir taktiği yok. İşin daha kötüsü, işler günden güne kötüleşiyor gibi. </div><div></div><br /><div>Ciddi bir çıkış gerekiyor Beşiktaş'ın zirveye ortak olabilmesi için, ciddi bir çıkış içinse radikal birkaç çözüme. Ama muhtemelen bu çözüm, Schuster'in gitmesi değil..</div><br /><div></div>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-43859957746074363612010-11-23T20:17:00.004+02:002010-11-23T20:38:46.879+02:00Harry Potter - VII<div><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 250px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5542815326992113138" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgIocEjCal2TteqdCVFnYb4lrs5A8S9D7dQvNf8vUfYNuxIpYwlyCq3g7_7y4-hW3YtzkVa_lNjz6XC6F26PkazthIv_3T2RR1KOVX3qSPVLcizSGRTxjv_AJqy3NbmCmYam9-5DOWWL_8/s400/RON-Harry-Potter-Deathly-Hallows-Wallpaper.jpg" /><br /><div>Uzun zaman sonra beni tekrar heyecanlandıran efsanenin son filminin ilk bölümü sinemalarda artık. Tabi ki bu satırların yazarı da hemen sinemaya koştu bu filmi izlemeye.. <strong>Harry Potter ve Ölüm Yadigarları</strong> (<em>Harry Potter and The Deathly Hallows</em>)</div><br /><div></div><div>Açıkçası 6. film, <em>Melez Prens,</em> beni fazla tatmin etmemişti. Son derece hızlı temposuyla, kitabın o bölümünü de okumamış biri olarak fazlaca başımı döndürmüş, akılda kalan pek birşey bırakmamıştı. Tabi ki bunda, kalın bir romanı 150 dakikaya sığdırma telaşı vardı.</div><br /><div></div><div>Ama artık yok. Son filmin iki ayrı bölümde yayınlanması da tahmin ediyorum ki, 6. filmin tatmin edici olmama sebeplerinin yapımcılar tarafından da farkedilmesi. 7. kitabı da okumamış biri olarak söyleyebilirim ki, 3. film <em>Azkaban Tutsağı</em>'ndan bu yana izlediğim en iyi Harry Potter filmi. </div><br /><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 250px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5542815772436747186" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHiMMSKvRaHaeRHbEbxU14nl4AjNQMlj9ZZNsvPKHvRSwKwH-MoXKouyqyksorJuTR3GerF7f8PJh-Q1dU8aaVIc2xEpLJ0C6eNo4OT-YwYHX9w4Zh5PJFUGObC1P3xRAYLOKroM2Hbkg/s400/New-HP7-Poster-Harry-Potter-and-the-Deathly-Hallows-Voldemort.jpg" /><br /><div></div><div>Tempo hiç düşmüyor, gerilim hiç tükenmiyor ama bu seyirciyi hiç yormuyor. Oyunculuklar, ortalama Harry Potter performanlarının üstünde. Özellikle Ron Weasley rolünü oynayan <em>Rupert Grint</em>, bu serinin yıldızı. Aynı zamanda bu oyuncunun üzerine yapışayazan, aptal tiplemesi de kaybolmuş oldu. Tabi ki oyunculuk deyince, Voldemort rolündeki büyük aktör <em>Ralph Fiennes</em> 'i ayrı bir yerde tutmak gerekiyor. Keşke Voldemort sahneleri daha fazla olsaymış dedirtiyor. </div><br /><div></div><div>Sonuç olarak, ilk filmleri izlemediyseniz çok fazla atmosferi solunmayacak bir film Ölüm Yadigarları. Ama serinin önceki filmleri hala aklınızdaysa, kusursuz bir deneyime hazırlıklı olun.. </div><br /><div></div><div> </div></div>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-61251930778695206802010-08-21T16:20:00.003+03:002010-08-21T16:30:11.136+03:00Dünya Basketbol Şampiyonası - 2010<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMUIzNKtjnAFmUWYybiUOFFqr7J6NgL2U1kN2lZjVTIliX8U1CXF7rFjAuKczaxrP_Cazu8iLLnrOrhkQ-QXRZ6HNm-uv0OgD0L1Iu3J0dTMhmwlDL9PbqEDbpX2QA2nCTSbxsCBbAmjY/s1600/destinationTurkey.JPG"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 275px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMUIzNKtjnAFmUWYybiUOFFqr7J6NgL2U1kN2lZjVTIliX8U1CXF7rFjAuKczaxrP_Cazu8iLLnrOrhkQ-QXRZ6HNm-uv0OgD0L1Iu3J0dTMhmwlDL9PbqEDbpX2QA2nCTSbxsCBbAmjY/s400/destinationTurkey.JPG" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5507854628703959186" border="0" /></a><br />Basketbol için 2 büyük uluslararası organizasyondan biridir Dünya Şampiyonası. Böyle bir turnuvayı da ülkemizde izlemek bunun önemini arttırıyor hiç şüphesiz.<br />2001 'de Avrupa Şampiyonası'na tanıklık etmiş biri olarak diyebilirim ki, bu sefer pek havamız yok. 2001 yılındaki kadro ile şimdiki kadroyu kıyaslamak değil amacım ama, o zaman yaratılan sinerji yok bu sefer. Artı, o zamanlar takım marşından, adına, oyuncularından, koçuna kadar sevimliydi, sempatikti. O sempatiklik de kalmadı gibi geliyor. Mesela, 12 Dev Adam artık kimseye heyecan veren bir slogan değil. Koskoca Türkiye'den alternatif slogan ve marşlar çıkmıyor mu artık?<br />ABD'nin büyük yıldızlarından birçoğunun gelmeyecek olması üzüntü verici şahsımca. Kobe Bryant'ı, LeBron James'i, Dywane Wade'i Türkiye'de izlemek heyecan vericiydi.<br />Şampiyon olabilir miyiz? Soru çok zor, cevabı ise çok daha zor. Maçlar başlasın, 1-2 maç izleyelim, bazı şeyler netleşir. Unutmadan, 28 Ağustos başlangıç tarihi. Final maçı ise 12 Eylül'de.. 12 Eylül tuhaf bir gün sanki..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-69316253440124446992010-08-21T16:15:00.002+03:002010-08-21T16:20:19.362+03:00GündemMalum, referandum yakın, evetçiler ve hayırcılar yavaş yavaş kutuplaşmaya başladı. 12 Eylül'e kadar gerilim daha da artar. Sıcaklar artık son kozunu oynuyor, 15-20 güne kadar havalar serinler. 'Inception' haddinden fazla abartılan bir film olsa da yaz yaz böyle filmler görmek çok güzel. 'Inception'a rağmen yılın filmi gözümde hala 'Shutter Island'dır. Robinho gelecek mi gelmeyecek mi 3-4 gün içerisinde göreceğiz. Tüm bunları geçtim de, Burlesk bir blogunun olduğunu hatırlamış ya o yeter. Gündem değişiyor hızla dostlar, durduramıyoruz..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-61543982973525583162010-07-25T17:14:00.003+03:002010-07-25T21:01:23.522+03:00Guti Haz.<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsh5Y4GCsEXsE34HkTH2Jl-gkR0gGF1x_Qtpr2hn2q4VsoPB-5X3eXcWZgm45jlxxrLvZmkJD7f2dueQC4nHXMyj9AGdG_udh3MevQI1cZPwQ80MtXi15zBGe6aPNdl6sJWQyVHb_3Ddc/s1600/n_real_madrid_j_m_gutierrez_guti-85218.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 330px; height: 370px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsh5Y4GCsEXsE34HkTH2Jl-gkR0gGF1x_Qtpr2hn2q4VsoPB-5X3eXcWZgm45jlxxrLvZmkJD7f2dueQC4nHXMyj9AGdG_udh3MevQI1cZPwQ80MtXi15zBGe6aPNdl6sJWQyVHb_3Ddc/s400/n_real_madrid_j_m_gutierrez_guti-85218.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5497848946186889778" border="0" /></a><br />'Bozuk saat bile günde 2 sefer doğruyu gösterir' deyimini bile aştı bu sene Demirören'in yaptıkları. Q7 transferi, hem takımın ihtiyaçlarını karşılayacak, hem de taraftarın Sergen'den sonra yaşadığı zarif ve efektif futbolcu ihtiyacı karşılaması açısından güzel bir transferdi. Ancak şunu söyleyeyim, Guti, Q7 transferinden bile daha büyük bir transferdir. Şu anda Dünya'nın en iyi orta saha oyuncusu olarak gösterilen Xavi'den eksiği olmayan, Dünya'nın en prestijli takımlarından biri olan Real Madrid'te kaptanlığa kadar yükselen, usta işi asistleriyle taraflı tarafsız her futbolseverin gözlerini okşayan üst düzey bir futbolcu Guti bence. Tek dezavantajı olan, Real Madrid dışında bir takımda oynamama sorununu da aşarsa, Türkiye, Hagi'den 10 sene sonra bu kadar üst düzey yetenekli bir adamla karşılacak..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-63555182288648011412010-07-22T19:45:00.005+03:002010-07-22T20:06:04.858+03:00Kaotik Düşler ve 2 Film Birden<span style="font-weight: bold;"><br />'Lost Highway'</span> ve <span>'<span style="font-weight: bold;">Shutter Island</span>'</span> filmleri peşpeşe 2 gün izlenirse, insanın bünyesinde filmlerin bırakacağı yegane iz 'kaos' olur herhalde. Bende öyle oldu zira.<br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEihSKMtFMvdT7fI51q5ARzelmx24o3_T6JTDgx60zCtxf9G7AFNjsNUSoe7TzxLMKcUvsIN_kWKcsmM7oj-MuuPO9D1pju4R5NyQba3rZ1TjqhjMpI1mbapQO7qJTYhQehrCJ5b2u2yHI0/s1600/e0r477.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 284px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEihSKMtFMvdT7fI51q5ARzelmx24o3_T6JTDgx60zCtxf9G7AFNjsNUSoe7TzxLMKcUvsIN_kWKcsmM7oj-MuuPO9D1pju4R5NyQba3rZ1TjqhjMpI1mbapQO7qJTYhQehrCJ5b2u2yHI0/s400/e0r477.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5496777312504934514" border="0" /></a><br />Düşle gerçeğin, kabuslarla tatlı rüyaların birbirine geçtiği bir film '<span style="font-weight: bold;">Kayıp Otoban(Lost Highway)</span>'. Anlaması, izlemesi çok zor. <span style="font-weight: bold;">Lynch</span>'in <span style="font-weight: bold;">Mulholland Drive</span> (Mulholland Çıkmazı) filminden hiçbir şey anlamadığımı göğsümü gere gere söylemekle beraber benzer korkularla oturdum filmin başına. 1996 yapımı bu '<span style="font-style: italic;">kırmızı</span>' filmi izledikten sonra ise yönetmenin dehasına mı hayran oldum yoksa deliliğine mi, anlamadım. Biraz gerilim, bolca erotizm, aşırı derecede gizem, üzerine sos niyetine gereksiz kısa diyaloglar, ucu sonuna kadar açık bir final ve 2 saatlik bir şölen.<br /><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBPywLwclzuKFKvsIqQ7tqiW49crU2T-AUhSmXoud-lhyphenhyphenpMznA7pCS5QOxbktBMoo15FAgadjy9WGYF_EjY196JAwZ5caG69vQaXh4VqMjaZgOsnNBsg-ZOsHaRyQra2OBZsAm87tZrQU/s1600/shutter+island.jpeg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 265px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBPywLwclzuKFKvsIqQ7tqiW49crU2T-AUhSmXoud-lhyphenhyphenpMznA7pCS5QOxbktBMoo15FAgadjy9WGYF_EjY196JAwZ5caG69vQaXh4VqMjaZgOsnNBsg-ZOsHaRyQra2OBZsAm87tZrQU/s400/shutter+island.jpeg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5496777557728276226" border="0" /></a><br />'<span style="font-weight: bold;">Zindan Adası (Shutter Island)</span>' ise kaos ortamını düşlerde değilde, gerçek hayatta özümsüyor. 2010 yapımı, büyük yönetmen <span style="font-weight: bold;">Martin Scorsese</span>'nin son filmi. <span style="font-weight: bold;">Leonardo Di Caprio</span>, yönetmenin kadrolu oyuncusu oldu herhalde, zira bu aynı yönetmenle 4. filmi. Bir ada, adanın içinde rahatsız edici bir akıl hastanesi, hastaneden kaçmış tehlikeli bir mahkum, olayı araştırmaya gelmiş 2 dedektif, izleyeni geren müzikler, devamlı gri olan bir gökyüzü. Bu kadar basit mi derseniz büyük hata yapmış olursunuz. İzleyin, ne dediğimi anlarsınız. Kesinlikle 2010 'un en iyi filmlerinden..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-19729889126965604422010-07-20T16:28:00.003+03:002010-07-20T16:38:51.767+03:00O Son Üzümü Yemeyecektim<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRa64T8wIqZFq7m-vAFvc3SK5uAE7WcpPSjvRT0S-8grhi0fkJhqV1NDSe7ZiSlfDMVlwBVJ6QShuY1nACqw2vEmNNsrkxgSQTAl75zC7l57wHP7Vuyen_rVNMQ4y-l7jFYhjAPz-w-Ic/s1600/bir-salkim-uzum.jpg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 267px; height: 400px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRa64T8wIqZFq7m-vAFvc3SK5uAE7WcpPSjvRT0S-8grhi0fkJhqV1NDSe7ZiSlfDMVlwBVJ6QShuY1nACqw2vEmNNsrkxgSQTAl75zC7l57wHP7Vuyen_rVNMQ4y-l7jFYhjAPz-w-Ic/s400/bir-salkim-uzum.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5495981729890493874" border="0" /></a><br />Bu da ne ola diyen olabilir. Sayın Başbakanımız Recep Erdoğan'ın, '<span style="font-weight: bold;">içki içeceğinize üzüm yiyin</span>' minvalindeki açıklamasından sonra, ne olacak bu memleketin hali diye üzüm mü yememiz gerekiyor?..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-64390338480597522312010-07-19T21:12:00.002+03:002010-07-19T21:15:42.665+03:00Gündem Gündem Gündem - IIİşlerimin düzensizliği ve yoğunluğu nedeniyle zaman zaman öksüz bıraktığım, ama rüyalarımın en derin noktalarında her zaman benimle olan, blog'umdan ayrı kaldığım dönemlerde Türkiye baya bir değişti. Önümüzde referandum var, belki de kimbilir bir erken seçim. Spor gündemi Q7 ve Guti'den ibaret benim için uzun zamandır. Dünya Kupası bile o eski tadından uzak mıydı yoksa ben mi eski tadımdan uzağım bilinmez. Bundan sonra daha uzun ve düzenli yazma planlarıyla..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-32001295346631372482010-06-10T23:15:00.004+03:002010-07-20T16:39:19.166+03:00OldBoy<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiMy1V2n67OFmc1QAnHpIoYBBKNiP8ZsU9idZZ-NBy0Hhn3b85jf4N9yq3_EHVKdpTRMuxlNrxGk9yzRmK-k3UPqQmM4QeCIBM-y6LgkoECM2kt36xByC4oKexC22QBQ9kDL0tWSpy1y8/s1600/old+boy.jpeg"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 400px; height: 254px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiMy1V2n67OFmc1QAnHpIoYBBKNiP8ZsU9idZZ-NBy0Hhn3b85jf4N9yq3_EHVKdpTRMuxlNrxGk9yzRmK-k3UPqQmM4QeCIBM-y6LgkoECM2kt36xByC4oKexC22QBQ9kDL0tWSpy1y8/s400/old+boy.jpeg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5495681709375513410" border="0" /></a><br /><div>Bazı filmler vardır, izlersiniz ve unutursunuz, bazı filmler vardır, izleyemezsiniz bile, bazı filmler vardır, izlersiniz ve uzun yıllar unutamazsınız. İşte OldBoy 3. kategoriye giren bir film. </div><br /><div>Konu çok basit gibi gözüküyor, adamın bir,i bir gece vakti yolun ortasından kaçırılır, bilmediği kişiler tarafından 15 yıl boyunca otel odasına benzeyen bir hapishanede kapalı kalır. Yalnızlığının tek kurtatıcısı küçük bir televizyondur. Sonra birgün nedense salıverilir. İntikam çığlıklarının eşliğinde sinema tarihinin Kill Bill'den hatırladığı bir dizi şiddet silsilesiyle film ilerler. İlk bölümünün vasat olduğunu kabul etmekle beraber ikinci yarısında bambaşka bir görünümle arz-ı endam eder filmimiz. Klişe olmakla beraber, intikam gerçekten de soğuk yenen bir yemekmiş ve bazen intikam ne kadar göreceli bir kavrammış, film anlatır bunları bize dolu dolu, unutulmaz 2 saat boyunca.<br /><br />İnsanlar ve olaylar karşısında yargıya varırken iki defa, yok yok en az 5 defa düşünün diyor film bence. Kesinlikle çok çok iyi..<br /><br />Yazarın Notu : Özellikle ahtapot sahnesinde midesi zayıf bünyeler lütfen gözlerini kapatsın, benden uyarması..<br /></div>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-46016762731008852002010-06-10T23:07:00.002+03:002010-06-10T23:15:17.151+03:00Bernd Schuster<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNrME5FnUCwSeZL1kEP8aI336lw_dMnzTFoEEBxlMMV9gUKv9b5SfvIQ-RQUun_57h8GEu_Bs9CqwHT3mf3QEg6OWMV7dkhsYaWSZidFByTqYntCm7LMMlszePG2KzU_QouweRqOnoClQ/s1600/untitled.bmp"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5481241162945491714" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgNrME5FnUCwSeZL1kEP8aI336lw_dMnzTFoEEBxlMMV9gUKv9b5SfvIQ-RQUun_57h8GEu_Bs9CqwHT3mf3QEg6OWMV7dkhsYaWSZidFByTqYntCm7LMMlszePG2KzU_QouweRqOnoClQ/s400/untitled.bmp" /></a><br /><div>Mustafa Denizli'nin gitmesi yüzünden mi geldi bu 'Alman', yoksa bu gelecek diye mi Denizli gitti? Bunun cevabı uzun zaman sır kalacak. Biz bununla pek ilgilenmeyelim de işin diğer boyutlarına bakalım.</div><br /><div>İşin ilginci, Beşiktaş ve Real Madrid arasındaki tuhaf ilişki. 2. defa, Real Madrid'de şampiyonluk yaşamış bir teknik direktör Beşiktaş'ın başına geldi. Del Bosque gibi mi olur sonu bilinmez ama Beşiktaş'ın İspanyolların gözünde değişik bir imajı var muhtemelen artık. </div><br /><div>2 yıldır Beşiktaş'ta hakim olan savunma futbolu değişecek tahminimce. Büyük ihtimalle hücumcuların daha ön plana çıktığı bir takım olacak Beşiktaş. Schuster'in değiştireceği ilk ve en büyük değişiklik bu olacak siyah beyazlılarda. Bunun dışında ne olacağı ise zamanın göstereceği birşey. Açıkcası yapılacak yorumlar, kahinlikten başka birşey değil. 10. hafta bence Schuster'in, Türkiye macerası için kesin yorum yapmamıza yetecek. Şimdilik bu kadar..</div>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-39824075776330110942010-06-10T23:04:00.002+03:002010-06-10T23:07:18.650+03:00Gündem Gündem Gündem..Uzun zaman olmuş blog'a yazmayalı dedik biraz önce.. Gerçekten de çok uzun zaman olmuş. Gündem tüm Dünya'da, her alanda o kadar çok değişti ki? Hepsi hakkında yorum yapmak şu an için çok zor. Baykal gitti, Kılıçdaroğlu geldi, Bursa ve Twente şampiyon oldu, 2 dakikalığına F.Bahçe şampiyonluk yaşadı, İsrail ile savaşın eşiğine geldi ülkemiz, Dünya Kupası başlamak üzere. Başdöndürü kesinlikle..CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3150385419208077486.post-43119985805980716182010-06-10T23:02:00.002+03:002010-06-10T23:04:24.501+03:00Return of the Jedi<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ65UAjzEwhjUDahRNPyfcjBFJc-8yn5iOc_J970mETntzmy06p51IgwoboVWNJZ8UouQHEIAXyarXOE2s1JdQe0JP6-jAGuLwZCDWEptdgdTWuYHv9wSGL5b9cUI0KLMIR30ytyJ7wmg/s1600/ReturnOfTheJediPoster1983.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 274px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5481238256092792930" border="0" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQ65UAjzEwhjUDahRNPyfcjBFJc-8yn5iOc_J970mETntzmy06p51IgwoboVWNJZ8UouQHEIAXyarXOE2s1JdQe0JP6-jAGuLwZCDWEptdgdTWuYHv9wSGL5b9cUI0KLMIR30ytyJ7wmg/s400/ReturnOfTheJediPoster1983.jpg" /></a><br /><div>Uzun zaman olmuştu blog'a yazmayalı.. </div>CDiShttp://www.blogger.com/profile/11693902150857380890noreply@blogger.com0