22 Temmuz 2010 Perşembe

Kaotik Düşler ve 2 Film Birden


'Lost Highway'
ve 'Shutter Island' filmleri peşpeşe 2 gün izlenirse, insanın bünyesinde filmlerin bırakacağı yegane iz 'kaos' olur herhalde. Bende öyle oldu zira.

Düşle gerçeğin, kabuslarla tatlı rüyaların birbirine geçtiği bir film 'Kayıp Otoban(Lost Highway)'. Anlaması, izlemesi çok zor. Lynch'in Mulholland Drive (Mulholland Çıkmazı) filminden hiçbir şey anlamadığımı göğsümü gere gere söylemekle beraber benzer korkularla oturdum filmin başına. 1996 yapımı bu 'kırmızı' filmi izledikten sonra ise yönetmenin dehasına mı hayran oldum yoksa deliliğine mi, anlamadım. Biraz gerilim, bolca erotizm, aşırı derecede gizem, üzerine sos niyetine gereksiz kısa diyaloglar, ucu sonuna kadar açık bir final ve 2 saatlik bir şölen.



'Zindan Adası (Shutter Island)' ise kaos ortamını düşlerde değilde, gerçek hayatta özümsüyor. 2010 yapımı, büyük yönetmen Martin Scorsese'nin son filmi. Leonardo Di Caprio, yönetmenin kadrolu oyuncusu oldu herhalde, zira bu aynı yönetmenle 4. filmi. Bir ada, adanın içinde rahatsız edici bir akıl hastanesi, hastaneden kaçmış tehlikeli bir mahkum, olayı araştırmaya gelmiş 2 dedektif, izleyeni geren müzikler, devamlı gri olan bir gökyüzü. Bu kadar basit mi derseniz büyük hata yapmış olursunuz. İzleyin, ne dediğimi anlarsınız. Kesinlikle 2010 'un en iyi filmlerinden..

Hiç yorum yok: