
'Tuttuğu Balığa Aşık Olan Balıkçı!' gibisinden zeka kokan skeçlerin yer aldığı 'Dikkat Şahan Çıkabilir' programıyla ünlü olmuştu. İlk televizyon deneyimi, TV8 'in yarı-amatör yarışma programı 'Zoka'ydı aslında. Orjinal birşeyler yapınca bir komedyen belli bir hayran kitlesine sahip olur. O da olmuştu. Programı daha fazla izlenir oldu, şimdi 'kendince' bir yarışa girdiği Cem Yılmaz bile ona destek olmak için bir iki skecinde oynamıştı. Programı daha çok izlenince bu sefer daha popüler bir kanala transfer oldu. Standartını bozmuyordu ama ekranda kalıcı olmak için standartı bozmamak yetmiyordu bazen, 'O' artık kendini tekrarlamaya başlıyordu. Aynı karakterlerin aynı tepkilerini aynı esprilerle vermeye başlayınca artık izlememeye başladım kendi adıma. İzleniyor muydu, gerçekten seviliyor muydu, bilmiyorum, reyting ölçüm istatistiklerine bakmayı unutmuştum o sıralar. Sonra, o aynı karakterlerden bir tanesini çıkartıp film yaptı. Aslında tam anlamıyla filmde sayılmaz. Daha doğrusu sinema sayılmaz. Yani porno filmler ne kadar sinemaysa o'da o kadar sinemadır bence. Elbette 'O' porno yapmıyordu, ama insanımızın içindeki kabalığın, utanç verici mizahın, güldürünün değil gülünçlüğün pornosunu yapıyordu. Milyon dolarlar kazanmaya başladı. Reklam filmlerinde oynayarak milyonlarına dolarlar katmaya başladı. İkinci filmin gelmesi Allah'ın emriydi artık. Geldi de nitekim. Aynı bayağılık, aynı ucuzlukla. Porno oynamaya devam ediyordu. Üçüncü filmin gelmesi şaşırtıcı olmazdı, olmadı da.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder